Asgari ücrete yapılan zam enflasyonu tetikler mi?

Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan asgari ücretin 1 Temmuz'dan itibaren geçerli olmak üzere yüzde 34 artışla 11 bin 402 liraya yükseltildiğini açıkladı.

Asgari ücrete kamu desteği ise 400 TL'den 500 TL'ye çıkarıldı.

"REFAH PAYI İÇEREN BİR ORAN"

Işıkhan, "Yaptığımız artış yüzde 34 gibi enflasyon oranının hayli üzerinde refah payını içeren bir oranla ara zammı gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Artış oranı geçtiğimzi yılın ikinci yarısına göre yüzde 107 arttı." diye konuştu.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, "Geçtiğimiz 6 ayda 400 TL olarak uyguladığımız asgari ücret desteğini önümüzdeki 6 ayda 500 lira olarak uygulamaya devam edeceğiz." şeklinde açıklamada bulundu.

ENLASYON DAHA DA TIRMANABİLİR

Öte yandan Dinamik Yatırım asgari ücrete yapılan zam sonrası yatırımcılarla paylaştığı kısa notta şu tespitlerde bulundu:

"Yüksek oranlı ücret artışları işçilik maliyetleri üzerinden direkt, talep etkisi üzerinden de gecikmeli enflasyon etkisi oluşturabiliyor. Enflasyonist dönemde ise işçilik maliyetlerinin, emek yoğun sektörler (perakende gibi) haricinde, daha az ağırlık kapladığını ve temel zam unsurlarının finansman veya hammadde maliyetleri üzerinden döndüğünü gözlemliyoruz. Bankacılık ve teknoloji gibi sermaye yoğun sektörlerde toplam maliyetler içinde çalışan maliyeti daha sınırlı bir alan kaplamaktadır.

Türkiye, hükümetin büyüme odaklı politikaları ve hane halkı harcamalarının tetiklediği yüksek enflasyonla boğuşuyor.

Yeni atanan Hazine ve Maliye Bakanı Sn. Mehmet Şimşek, görev süresi boyunca akılcı politikalar izleyeceğini söyledi. Aralık 2022’den bu yana gerçekleşen 6 aylık enflasyon (Haziran enflasyonu varsayımımız ile birlikte) %15-16 gibi bir aralığa tekabül ettiği için asgari ücretteki refah payı oldukça yüksek bırakılmış görünüyor.

Düşük ücretlilerin enflasyona karşı alım gücünün korunması açısından önemli olduğu gibi, EYT ve emekli zamlarıyla beraber düşünüldüğünde iç talebi halen yukarı yönlü etkileyebilecek durumda olduğu görülmektedir.

Sıkı para politikası geçişi, iç talep üzerinden baskı unsuru olmakla birlikte, kısa dönemli enflasyon etkilerini halen devreden talep kapsamında (enflasyonist dönem talep dinamiği + ücret artışları) yukarı olarak değerlendiriyoruz."