Deutsche Bank'tan TCMB tahmini
Deutsche Bank Türk ekonomisine ilişkin yayımladığı raporda yeni kabine ve kritik kurumlardaki atamalar sonrası daha ılımlı ve ortodoks para politikası karışımına dönülebileceği tahminini paylaştı. Notta "TL'deki hızlı değer kaybı, ilk anda büyük bir faiz artırımını gerektiriyor." ifadesi yer aldı.
Mehmet Şimşek'in Hazine ve Maliye Bakanlığı'na atandığını hatırlatan kurum ekonomistleri, "Şimşek ortodoks ekonomi politikalarına açık ve atanması piyasalar tarafından olumlu karşılandı. Bunun yanı sıra TCMB Başkanlığı'na atanan Hafize Gaye Erkan'ın finans sektöründeki geçmiş deneyimi, daha ortodoks politikaya dönüş olacağına dair beklentileri artırdı" ifadesine yer verdi.
Enflasyonun ekonomideki en büyük zorluk olmaya devam edeceğini kaydeden ekonomistler, depremin arz-talep dengesizliği yaratması, asgari ücret artışlarının etkisi, TL'de son günlerde yaşanan değer kaybı gibi etkilerle manşet enflasyonun yıl sonunda yüzde 50'ye yakınsayacağı öngörüsünü paylaştı.
TCMB'nin son toplantıda politika faizini değiştirmeyerek yüzde 8,5'te tuttuğunu hatırlatan ekonomistler enflasyonist baskılar, rekor düşük seviyedeki reel faiz, düşük rezervler gibi etkilerle yeni yöneticilerin daha ortodoks ve agresif önden yüklemeli para politikası uygulayacağını belirti.
"Agresif ancak aşırı değil"
Raporda bankanın agresif ancak aşırı olmayacağı belirtilerek faiz konusunda "Bu noktada tam bir değerlendirme yapmak zor ancak TL'deki hızlı değer kaybı, ilk anda büyük bir faiz artırımını gerektiriyor. Diğer yandan hükümetin kredi büyümesinde çöküşe neden olmamak için bir denge sağlaması gerekiyor.
Politika faizi ilk seferde yüzde 25'e yükseltilebilir veya Haziran ve Temmuz aylarında üst üste faiz artırımı olabilir. İkinci senaryoda faiz önce yüzde 18-20 civarına, Temmuz'da da yüzde 25 seviyesine yükselebilir. Bu artışın son olup olmayacağı soru işareti ve TL'nin hareketi ile portföy akışlarına bağlı olacak. Faizin yüzde 30'un üzerine çıkması ihtimalini de dışlamıyoruz." tahminine yer verildi.