Halka arzlarda ibre tersine döndü

Faizlerdeki artışla birlikte “halka arz çılgınlığı”nı geride bırakan hisse senedi piyasasında, yeni normale uyum sancıları yaşanıyor.

Hisse senedi piyasasında bir süredir yeni ekonomi politikaları nedeniyle yeni normale uyum sancıları yaşanıyor. Yabancı girişi olsa da endekslerde pozitif hava bir türlü kalıcılık sağlayamıyor ve düşüş yaşanan günler daha öne çıkıyor. Uzmanlar bu durumun kısa vadede aşılamayacağını belirtti.

Borsa İstanbul endekslerinde yılın haftaları oldukça dalgalı geçiyor. Yabancının küçük de olsa girişi endekslerde ayrışma yaşatsa da pozitif hava süreklilik gösteremiyor ve endeksler yeniden negatife dönüyor. Bu haftanın ilk iki işlem günü de bu negatif havada geride kaldı. Artık kanıksanmış olsa da yüksek mevduat faizleri, düşük likidite, Moody’s’ten cuma günü sürpriz olmasa da beklenen değerlendirmenin gelmemesi ve dün abonelerle paylaşılan raporda kurumsal kapasitede toparlanmanın zaman alacağına işaret edilmesi zaten pamuk ipliğine bağlı iştahı törpüledi. Borsa İstanbul BİST100 endeksi dün günü yüzde 0,83 düşüşle 7725,86 puandan kapattı. Bankacılık endeksi yüzde 2,41, ulaştırma endeksi yüzde 0,33, mali endeks ise yüzde 1,47 kayıp yaşadı. Uzmanlar şimdi şu soruya yanıt arıyor: Borsa İstanbul endeksleri tıkandı mı?          

Sadece iki işlem gününde BİST100 endeksi yüzde 3,5'e yakın kaybettirdi yatırımcısına, bankacılık endeksinde de kayıp yüzde 2,5'i buldu. Halka arz endeksi ise iki günde yüzde 4 kayıp yaşadı. BİST100 endeksinde dün yaşanan kayıpta en büyük etki 17.33 puan ile BİM'den gelirken onu 9.88 puanla Sabancı Holding, 9.71 puanla İş Bankası, 8.11 puanla Yapı Kredi, 5.65 puanla Hektaş izledi. Sermaye artırım talebi Sermaye Piyasası Kurulu'ndan dönen Gübretaş ise dünkü taban fiyatı görmesiyle BİST100 endeksini 8.84 puan negatif etkiledi. Anadolu Efes ve Ereğli hisselerinde yükseliş BİST100’ün kaybının derinleşmesini engelledi.

Portföyler ve sektörler arası geçiş yaşanıyor

Deniz Yatırım Strateji ve Araştırma Genel Müdür Yardımcısı Orkun Gödek, son zamanlarda sıklıkla dikkat çektiği gibi, BIST nezdinde hem portföyler arası hem de sektörler arası geçişin söz konusu olduğunu vurguladı. Gödek, “Bunu, sanayi-banka ve halka arz-majör endeks hisseleri biçiminde görüyoruz. Diğer yandan, artan alternatif getiriler de hisse senedi tabanını zorluyor. Bu, gayet doğal. Bir süre daha devamını bekleriz. Biz, daha çok, yerel seçimlere dek oynaklıkta önemli bir değişim olmayacağını düşünüyorduk. Hala daha da aynı noktadayız. Perakende, telekom, savunma, bankacılık ve sigortacılık sektörleri etrafında portföy oluşturmanın bu süreçte en sağlıklı karar olduğunu êkim ayı ortasından bu yana paydaşlarımıza iletiyoruz. Kasım ayı ile birlikte görülen yabancı yatırımcı girişinin de belirli bir oranda devam etmesini bekleriz” dedi.      

Gödek, yüksek ivme beklememekle birlikte, 2024’te makro performansın nasıl şekilleneceğini takiben yabancı girişindeki hızın değişiklik gösterebileceğine işaret ederek şunları söyledi: “Artabilir de. Şu anda bizim de, şirketlerin de, yabancı yatırımcıların da iki odak noktası var: büyümenin yavaşlayacak ise ne hıza gerileyeceği ve enfl asyondaki baz etkisi kaynaklı ikinci yarıdaki beklenen düşüşe TCMB’nin faiz indirimleri ile tepki verip vermeyeceği. Orta vadede Türk varlıkları için pozitif yönlü düşüncemizi muhafaza ediyoruz.”

Para girişi artık yerliden gelmiyor

Borsa endekslerinde bu yaşananların birçok etken bulunsa da uzmanlar kısa vadede Borsa İstanbul’da dalgalı seyrin süreceği görüşünde. Perform Portföy Fon Yöneticisi Altan Aydın, borsada endekslere para girişinin artık yerli yatırımcıdan gelmediğine işaret ederek “Faiz yüksek, insanlar yılsonu/yılbaşı biraz daha riskten kaçınma eğilimindeler. Fakat yabancı yatırımcı girişi görüyoruz ve girişin devam edeceğini düşünüyorum. Burada en önemli soru hangi hisselere giriş olacağıdır ve bence endeks şirketlerine giriş olacak, bankalar, holding, sigorta, telekom, perakende ve yavaş yavaş demir-çelik sektörü tercih edilebilir” diye konuştu.

Portföylerde yüzde 25-30 hisse yatırımı olabilir

TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Atılım Murat ise portföyde çeşitlendirme prensibi gereği tasarrufların tamamının tek bir finansal enstrümanda değerlendirilmemesi gerektiğini vurgulayarak portföylerde yüzde 25-30 oranında hisse senedi yatırımı bulunabileceğini dile getirdi. Murat, şunları söyledi: “Risk yönetimi çerçevesinde portföyü çeşitlendirmek için önümüzdeki dönemde yüzde 25-30 civarında hisse senedi olabilir. Daha fazlasına da gerek yok. Ancak portföye alınacak hisselerde seçimler önemli. Yüksek enflasyon ortamında fiyatlandırma gücüne sahip yani enflasyon artışını ürünlerine hemen yansıtabilecek sektörler öne çıkacak. Bir de ekonomi yönetimi ihracata vurgu yaptığı, 2024’te iç talebe güvenerek iş yapmayın dediği için ihracatçı şirketlerin hisseleri olabilir bu yüzde 25’in içinde.” Yabancı yatırımcının ufak tefek girmeye başladığını söyleyen Murat, “Ama kısa vadeli düşünen, kısa vadeli kazanç peşinde koşan yabancılardan giriş oldu. Bunlar gireyim üç gün sonra kar edeyim çıkayım diyen yabancı. Kalıcı olarak giren yabancılar değil. Seçime kadar da kalıcı yabancı yatırımcının girmesi zor. Kısa vadeli giriş çıkışlar olacak seçimler bitene kadar” diye konuştu.

Borsa gücünü kaybedince yatırımcıda sorgulama başladı

Ata Yatırım Hazine Genel Müdür Yardımcısı Etem Öztekin yüksek faizlerle borsanın gücünü kaybettiği son günlerde yatırımcıların halka arzları da daha fazla sorgulamaya başladığını dile getirdi. Öztekin, şirketlerin halka arz fiyatlarında önemli bir hata olduğunu düşünmediğini belirterek şunları söyledi: “Bağımsız aracı kurumların özenli değerlemelerini, SPK’nın ciddi kontrollerini ve yüksek sayılabilir iskonto oranlarını göz önüne aldığımızda halka arz fiyatlarında yatırımcının zararına olabilecek bir köpük olma ihtimalinin düşük olduğu söylenebilir. Burada biraz daha davranışsal finansın devrede olduğunu düşünüyorum. Uzun süredir, halka arza giren yatırımcıların belirli bir güne kadar aldıkları hisseyi satmayarak, borsanın hareketinden bağımsız olarak yüksek kar elde ettiklerini, ortalama 5-10 tavandan sonra satıp karlarını aldıklarını, bundan sonra da o hissenin fiyatının dengelenmeye başladığını görürdük. Son günlerde ise yükselen faizlerle birlikte borsanın gücünü kaybettiği dönemle birlikte yatırımcılar halka arzları daha fazla sorgulamaya başladı. Bir iki örnekte ise halka arz sonrası fiyat hareketinin istenen şekilde gitmediğinin deneyim edilmesi, yatırımcı psikolojisinde hızlı pozisyon kapatmak ya da yeni halka arzlara girmekte daha seçici olmak gibi eğilimlere sebep oluyor. Son 2 haftadır halka arzlara katılan yatırımcı sayısı yaklaşık 3.7 milyona kadar düştü. Genel hisse piyasasındaki risk algısı tekrar düzelene kadar halka arzlara olan talebin bir süre düşük seyrettiğini gözlemleyebiliriz.”      

Küçük yatırımcının birikimleri eriyor   

Foder Yönetim Kurulu Başkanı Attila Köksal, da halka arzlara dikkat çekerek son iki yılda gözlemlenen ve finans tarihine bir anomali olarak geçecek olan dönemde halka arz sonrası beş, on hatta yirmi kez tavan fiyattan kapanan birçok hisse olduğunu dile getirdi. Köksal, “Bunların bazılarında yatırımcılara çok düşük oranda satış yapıldı, hisse fiyatı manipüle edildi, fiyat yükseltildi ve gerçek halka arz yüksek fiyat seviyesinde yapıldı. Her halka arzdan sonra hisse fiyatının günlerce tavan yapması normal bir durum değildir. Ama geçtiğimiz iki sene boyunca bu işin ‘mimarları,’ “her halka arz kazandırır” algısını çok ustaca yaymışlar ve uygulamışlardır. Bu da Borsa İstanbul’u 2023 yılında dünyada en çok halka arz yapılan borsalar sıralamasında en üst sıraya çıkarmıştır. Ancak kanımca bu gurur duyulacak bir gelişme değil, aksine endişelenmemiz gereken bir durumdur. Borsada birçok küçük yatırımcının zorlukla elde ettikleri birikimleri erimektedir” dedi.

Kaynak: Ekonomim / Şebnem Turhan

Ford Otomotiv'den bedelsiz sermaye artırımı kararı Nükleer savaşta Moskova'nın hedef alacağı ülkeler THY hisse yorumu: Yüksek getiri potansiyeli! Ukrayna'nın Rusya saldırısı piyasaları bozdu BofA'nın bugün en çok alım yaptığı 5 hisse BofA'nın bugün en çok alım yaptığı 5 hisse