UBS: Ekonomide 'kükreyen yirmiler' dönemi kapıda
UBS'ten 'Kükreyen Yirmiler' öngörüsü: Ekonomide büyük patlama beklentisi yükseliyor.
UBS tarafından yayımlanan son raporda, ekonominin “Kükreyen 20’ler” olarak bilinen büyük bir ekonomik patlama dönemine doğru ilerleyebileceğine dair olumlu sinyaller olduğu ifade edildi. UBS Varlık Tahsisi Başkanı Jason Draho, ABD ekonomisinde son dönemlerde açıklanan güçlü GSYİH verileri ve pozitif revizyonların ardından, 2020'lerin sonlarına doğru büyük bir ekonomik patlama olasılığını yüzde 50’ye çıkardıklarını belirtti.
Draho’nun değerlendirmesine göre, ABD ekonomisi 1920’lerde yaşanan canlı ekonomik büyümeyi çağrıştıran bir döneme giriyor olabilir. “Kükreyen Yirmiler” terimi, özellikle ABD’de 1920'lerde yaşanan hızlı ekonomik büyüme, toplumsal değişim ve refah dönemine atıfta bulunuyor. Bu dönemin canlılığı, Birinci Dünya Savaşı ve ardından gelen Büyük Buhran gibi tarihsel krizlerle çarpıcı bir tezat oluşturmuştu. UBS'nin raporu ise günümüzde benzer bir büyüme döneminin tekrar yaşanabileceğini öne sürüyor.
Ekonomik Büyümenin Temel Sinyalleri
Draho'nun açıklamalarında vurguladığı en önemli noktalardan biri, ekonominin bu güçlü büyümeyi sürdürebilecek bir yapıya sahip olup olmadığı. Özellikle son çeyreklerde GSYİH'deki artış ve olumlu ekonomik göstergeler bu beklentiyi güçlendirdi. ABD’nin üçüncü çeyrek büyümesinin Atlanta Fed’in GDPNow tahminine göre yüzde 3,1 civarında olması bekleniyor.
Draho, ABD ekonomisinin “Kükreyen 20’ler” statüsüne ulaşabilmesi için belirli kriterlerin karşılanması gerektiğini belirtti. Bu kriterler arasında:
-Yüzde 2,5 veya daha fazla sürdürülebilir GSYİH büyümesi
-Yüzde 2 ile yüzde 3 arasında değişen istikrarlı enflasyon oranları
-Fed fon oranının yüzde 3,5 seviyelerinde tutulması
-10 yıllık Hazine tahvili getirilerinin yüzde 4 civarında seyretmesi
Son verilere göre ABD ekonomisinin bu hedeflere oldukça yakın olduğu görülüyor. Haziran ayında, ABD’de TÜFE ile ölçülen yıllık enflasyon oranları yüzde 3'ün altına inerek önemli bir eşik geçti. 10 yıllık Hazine tahvili getirisi ise yüzde 3,75 seviyelerinde ve Draho'nun öngördüğü hedeften çok uzak değil. Fed fon oranı ise şu anda yüzde 4,83 seviyesinde, ancak Draho ve piyasa uzmanları bu oranın önümüzdeki dönemlerde düşmeye açık olduğuna inanıyor.
Üretkenlik Artışı ve Sermaye Harcamaları Patlaması
Draho'nun öngördüğü ekonomik patlamanın en önemli itici gücü ise üretkenlik artışı olacak. Özellikle yapay zekanın hızlı benimsenmesi ve iş dünyasında artan sermaye harcamalarının bu büyümeyi destekleyeceği düşünülüyor. Şirketlerin, pandemi sonrası dönemde sermaye harcamalarına daha fazla ağırlık vereceği öngörülüyor. Bu yatırımların, özellikle yapay zeka gibi yeni teknolojilerin iş süreçlerine entegre edilmesiyle daha da hız kazanacağı belirtiliyor.
Faiz oranlarının düşmeye başlaması ve Fed'in ekonomiye daha fazla sermaye sağlaması durumunda, sermaye harcamalarındaki artışın hızlanması bekleniyor. Draho, Fed Başkanı Jerome Powell’ın tam istihdam hedeflerine odaklanması ve faiz indirimi politikalarının, Kükreyen 20'ler senaryosunu destekleyebileceğini belirtiyor.
Fed’in Rolü ve Faiz İndirimi Beklentileri
UBS raporunda, Fed’in faiz indirimleri konusunda hala elinde alan bulunduğuna dikkat çekiliyor. Ekonominin yumuşak bir iniş yapabilmesi için faiz indirimlerinin devam edeceği öngörülüyor. Bu faiz indirimlerinin, büyüme ve sermaye yatırımlarını teşvik ederek ekonomiyi destekleyici bir rol oynaması bekleniyor.
Ancak Draho, ekonomik patlamanın sürdürülebilirliği için arz ve talep dengesinin sağlanması gerektiğini vurguladı. Talepteki büyümenin sürdürülebilir olabilmesi için ekonominin arz tarafının bu büyümeye ayak uydurması gerekiyor. Özellikle işgücü verimliliğinin artırılması ve şirketlerin teknolojiye yatırım yapması bu süreçte kritik önem taşıyor.
Sonuç: 'Kükreyen 20’ler' Yeniden Mümkün mü?
Jason Draho’ya göre, ABD ekonomisi 2020'lerin sonlarına doğru 1990'ların ikinci yarısına benzer bir ekonomik büyüme sürecine girebilir. Bu öngörüyü destekleyen birçok olumlu faktör bulunuyor: güçlü GSYİH büyümesi, istikrarlı enflasyon oranları, düşen faizler ve artan sermaye harcamaları. Yapay zekanın iş dünyasına entegrasyonu ve şirketlerin teknolojiye daha fazla yatırım yapması bu büyümeyi daha da hızlandırabilir.
Ancak, bu iyimser senaryonun gerçekleşmesi için talep büyümesinin yanında arz tarafının da dengeli şekilde ilerlemesi gerektiği vurgulanıyor. Fed'in mevcut politikaları bu büyüme sürecini destekleyecek şekilde evrilebilir ve ABD ekonomisi önümüzdeki yıllarda bir “Kükreyen 20'ler” dönemi yaşayabilir.
Kaynak: CNBC-E