Araştır-Geliştir kendin pazarla
Ar-Ge merkezlerindeki buluşların, çoğu zaman gerçek hayatta karşılık bulamama sorununa, önde gelen inovasyon birimleri radikal çözümler üretiyor. Goodyear'ın Lüksemburg'daki merkezinde çalışan bin mühendis, artık geliştirdiği buluşu satmaktan da sorumlu SABAH, Türk KOBİ'leri için dünyanın en önemli Ar-Ge merkezlerini yerinde incelemeye devam ediyor.
Abone olGoodyear'ın Lüksemburg'daki merkezinde çalışan bin mühendis, artık geliştirdiği buluşu satmaktan da sorumlu
SABAH, Türk KOBİ'leri için dünyanın en önemli Ar-Ge merkezlerini yerinde incelemeye devam ediyor. Bu seferki durağımız Goodyear'ın 60 yıl önce kurulan Lüksemburg'daki Ar-Ge merkezi. Bugüne kadar 6 bine yakın patentli buluşa imza atan merkez adeta lastik dünyasının buluş merkezi olarak tanınıyor. Ancak merkezi farklı kılan unsurlar bununla sınırlı değil. Burada geliştirilen ürünün tanıtılması ve pazarlanması da bilim insanlarına ait. Bu sayede geleneksel pazarlama katmanlarını tamamen kaldıran firma, patentli buluşların hayata geçirilmesinde yüzde 19'luk bir artış yakaladı. Merkezin geliştirdiği son ürünlerden biri olan UltraGrip 9'un pazarlaması da klasik pazarlama elemanları tarafından değil, bizzat ürünü hazırlayan ekipte yer alan ürün geliştirme, fizik laboratuvarı, test etme, tasarım, malzeme, prototiplendirme alanlarda çalışan mühendisler tarafından yapıldı.
SİSTEM DEĞİŞTİ
Goodyear Avrupa, Ortadoğu, Afrika Bölgesi Pazarlama Direktörü Hans Vrijsen konuyla ilgili olarak "Geleneksel pazarlama katmanını ortadan kaldırdık. Üründe neyin başarılı olduğunu en iyi bilenlerin onu üretenler olduğunu düşünüyoruz" dedi.
TEST MERKEZİ FARK YARATTI
Yerleşkenin içinde Goodyear'ın dünya çapındaki farklı fabrikalarında kullanılan lastik kalıplarının üretildiği bir kalıp tesisi de yer alıyor. Ancak Ar-Ge merkezinin en etkileyici yanı dev bir test merkezine de ev sahipliği yapmasında gizli. 4.2 km uzunluğundaki test kulvarında farklı büyüklüklere sahip tüm araç lastiklerini test etmek mümkün.
İNOVASYON TURU
1 GİRİŞİMCİ KOBANİ'Yİ TEKSTİL MARKASI YAPTI
Halen iç savaşın yoğun şekilde sürdüğü Kobani kenti, girişimciye ilham oldu. Fahri Doğan Bato, 'Kobani' ve 'Kobane' markalarının isim haklarını almak için Türk Patent Enstitüsü'ne (TPE) başvurdu. Bato, Kobani markasını tekstil ve gıda gibi 10 ayrı alanda kullanmak istediklerini belirtti. Bato, "Savaşı fırsata çevirme algısından çekinmediniz mi" sorusuna ise şu cevabı verdi: "Kendim de Kürdüm. Kazancımı, o bölgede sıkıntı çeken insanlarla paylaşmayı düşünüyorum." Talebi TPE'ye ulaştıran Markiz Patent Genel Müdürü Orhan Eriman ise 9 aylık onay sürecinin ardından markanın 2015'te kullanılabileceğini söyledi.
2 KOMŞU'YU GİYDİRİYOR
Semih Aslan, 23 yaşında başladığı ticaret hayatında hem Türkiye'de hem de Avrupa'da John Frank iç giyim markasıyla şimdiden söz sahibi olmayı başardı. Aralarında Yunanistan'ın da bulundğu 10'a yakın Avrupa ülkesi ve Ortadoğu'ya ihracat yapan Aslan'ın yarattığı marka hem içeride hem de dışarıda kısa sürede dikkat çekti. Komşu ülke Yunanistan'dan erkek iç giyim ürünleriyle ilgili çok olumlu eleştiriler aldıklarını söyleyen Aslan, "Markayı 6 yılda önemli bir noktaya taşıdık. Yarattığımız ürün kalitesi ve tasarımlar büyük ilgi gördü. Tüm koleksiyondaki ürünlerimizi İstanbul'da üretiyoruz" diye konuştu.
HAFTANIN FIRSATI
Huawei'den KOBİ'lere destek
Huawei Kurumsal Çözümler İş Grubu'nun Türkiye Distribütörü olan NASA Bilgi İşlem, KOBİ'lere önemli hizmet ve fiyat avantajları sağlamaya hazırlanıyor. NASA Bilgi İşlem CEO'su Haldun Karaman, "KOBİ'lere yüksek teknolojiyi, daha düşük maliyetle sağlayan çözümlerle rekabet avantajı sağlayacağız. Huawei çok iyi bir teknoloji sağlayıcısı olmasının yanı sıra, pazarı domine eden en güçlü firmalardan biri. Huawei'in katma değerli yaklaşımları sayesinde fiyat, tedarik ve sunulan hizmetler tarafında da ciddi iyileşmeler görülüyor" dedi.
Kaynak: Sabah