Bakan Şimşek: Birinci önceliğimiz enflasyonu düşürmek
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, kredi ve kredi kartlarına yeni düzenlemeler getireceklerini belirterek, “Bu kadar yüksek seyreden bir kredi hacmiyle enflasyonu ve cari açığı kontrol altına alamazsınız” dedi.
Abone olHazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kredilere ilişkin yapılacak yeni düzenlemelere değinerek, birinci konutu kredilendirme noktasında bir değişiklik yapmayacaklarını ancak ikinci ve sonraki konutları krediyle desteklemeyeceklerini söyledi. Taşıt kredileriyle ilgili de konuşan Şimşek, “Taşıt kredilerinde biz çok net bir şekilde sınırlayıcı bir perspektife sahibiz” dedi.
NTV canlı yayınında OVP ve ekonomi gündemine ilişkin soruları yanıtlayan Bakan Şimşek, kredi ve kartlara ilişkin yeni düzenlemeler hakkında, “Yüzde 140 büyüyen krediyle enflasyonla mücadele olmaz" dedi. Şimşek, "Kredi genişlemesinin makul olması program açısından çok önemli. Biz samimi bir şekilde enflasyonu 3 yılın sonunda tek haneye düşüreceksek onunla tutarlı tüketim ve iç talep büyümesini kurgulamamız gerekiyor. En son baktığımda yıllık kredi kartı üzerinden kredi hacmi yüzde 140 civarında artmış. Enflasyonun iki katından fazla. Bu kadar yüksek seyreden kredi hacmiyle siz enflasyonu kontrol altına alamazsınız. Biz para politikası dediğimiz zaman faiz boyutu var. Kademeli geçiş sürecindeyiz. KKM'de karşılık yoktu, karşılık getirdik yüzde 15. Taşıt kredilerinde çok net şekilde sınırlayıcı perspektife sahibiz. 1. konutu kredilendirmede bir değişikliğe gitmeyeceğiz, ikinci, üçüncü, tatil yerlerindeki yazlıklara ilişkin vatandaşın imkanı varsa alır ama krediyle desteklemeyeceğiz. Hem fiyatlama hem de miktar olarak sınırlayacağız. Bankalarda bu tür kredilerin risk ağırlığını artırdık, artırmaya devam edeceğiz, gerekirse miktarsal sınırlandırmaya gideceğiz" diye konuştu.
Şimşek'in açıklamalarında öne çıkanlar şöyle:
OVP'de birinci öncelik enflasyonu düşürmek
OVP’nin üç temel bileşeni var. Bunlardan bir tanesi ülkemizin karşı karşıya olduğu, en önemli makroekonomik sorunlardan biriyle mücadele konusu. Enflasyonu tekrar makul düzeye, tek haneye getirecek bir program.
Dezenflasyon programı orta vadeli programımızın en önemli hedefi. Birincil önceliğimiz fiyat istikrarıdır.
Enflasyonu tekrar, 3 yılın sonunda hedefimiz tek haneye düşürebilmek. Bu zor bir süreç ama mümkün. Geçmişte başardık, yine başaracağız.
İkinci bileşen: Mali disiplin
Programın ikinci bileşeni mali disiplin. Geçmişte, AK Parti hükümetlerinin en güçlü tarafı maliye politikasının bir çıpa görevi yapmış olması. Bütçe açıklarını düşük tutuyoruz, bunun sayesinde milletimize eser ve yatırım odaklı bütçeler sunduk.
Önümüzdeki 3 seneye baktığımız zaman, gerek depremin gerekse geçmişte aldığımız bir takım kararların etkisiyle; EYT gibi, bütçede bir miktar bozulma var. Hedefimiz, bütçe açığını deprem hariç yüzde 3’e çekmek.
Üçüncü önemli bileşen: Yapısal reformlar
Üçüncü önemli bileşen; yapısal reformlar. Şunu net şekilde söyleyebilirim; Türkiye rekabet gücünü artıracaksa, verimlilik üzerinden büyüyecekse; bir taraftan üretken alanlara yatırım yaparken, bir taraftan da mevcut kaynakların verimli kullanımına yönelik çok ciddi yapısal dönüşüm çabası olacak. Bunu da geçmişte olduğu gibi sadece bir metin olarak sunmadık, takvimlendirdik. Hangi reformu, hangi çeyreklerde yapacağımızı ortaya koyduk.
Enflasyon tahminleri
Üç aylık ve üç aylık bir geçmiş var. Üç aylık sürede tahminler sürekli değişebiliyor. Burada resmi anlamaya çalıştık. Önce bir ekip kuruldu, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bir Bakanlar Kurulu oluşturuldu. Hazine ve Maliye görevi bana tevdi edildi. Biz de güçlü bir ekip kurduk.
Daha sonra durum değerlendirmesi yaptık. Enflasyon hedefimizi iddialı bulanlar olabilir. Biz mümkün olduğunca, o an itibarıyla en gerçekçi rakamları ortaya koymaya çalıştık.
Benim edindiğim izlenim; genel anlamda programın hedefleri gerçekçi bulunuyor. Burada enflasyonla ilgili tahmin değişiklikleri, bizim resmi daha iyi anlamamızla ortaya çıktı.
Bundan iki ay önce küresel petrol fiyatları, varil başına 70-80 dolar arasıydı, bugün 90’ın üzerine çıkmış durumda.
2021’in Aralık ayıyla, aşağı yukarı 2023’ün Mayıs ayına kadar kur belli bir düzeyde tutulmuş. Biz kuru serbest bıraktık. Tabii kur etkisi var. Sürekli değişen bir husus. Geçişkenlik zamanla azalacak.
Kur hedefimiz yok
Bizim bir kur hedefimiz yok. Aslında tahmin de olmaması lazım. Biz bir program yaptık, programın değişik evreleri var. Bugün ile Haziran’a kadar farklı bir perspektif…
Şu anda küresel finansal koşullar sıkı. Risk iştahı zayıf. 2024’ün ikinci yarısından itibaren, enflasyondaki düşüşle birlikte faiz düşüşü konuşulacak düyada. Bununla birlikte büyümeye ilişkin beklentiler ve fon akışı farklı seyredecek. Dolayısıyla bizim önümüzdeki yılın ilk yarısıyla, ikinci yarısıyla farklı perspektiflerimiz var.
Bizim bir kur tahminimiz ve hedefimiz olamaz.