Dünyanın suyla çalışan ilk otomobili
Toyota'nın FCV konsept olarak tanıttığı hidrojen yakıt hücreli otomobilinin ismi Japonca "gelecek" anlamına gelen "Mirai" oldu. Toyota'dan yapılan açıklamaya göre, aralık ayının ortasında Japonya'da pazara sunulacak olan Mirai, eylül 2015'ten itibaren İngiltere, Almanya ve Danimarka'da satılmaya başlanacak.
Abone olToyota'dan yapılan açıklamaya göre, aralık ayının ortasında Japonya'da pazara sunulacak olan Mirai, eylül 2015'ten itibaren İngiltere, Almanya ve Danimarka'da satılmaya başlanacak. Japonya'da üretilecek olan Mirai 2017 yılında Avrupa'da seçilen diğer ülkelerde de pazara sunulacak.
Toyota, Mirai ile otomobil sektöründe yeni bir dönemi başlatıyor. Gelecekte önemli enerji kaynaklarından biri olacak hidrojenle çalışan Mirai, hidrojen yakıtını elektrik üretmek için kullanıyor. Mirai, üstün çevreci özelliklerinin yanı sıra otomobillerden beklenen konforu ve sürüş keyfini de sağlıyor. Mirai, Toyota Yakıt Hücresi Sistemi'yle yakıt hücresi teknolojisini hibrit teknolojisiyle birleştiriyor ve içten yanmalı motorlara göre yüksek enerji verimliliği sağlanıyor. Sıfır karbondioksit salımıyla çevreyi kirletmeyen Mirai'nin ortalama 3 dakikada hidrojenle doldurulan yakıt deposu, otomobili tatmin edici bir menzile de ulaştırıyor.
Mirai aynı zamanda yeni jenerasyon otomobillerin izlerini taşıyor. Dikkati çeken tasarımı, düşük ağırlık merkezinin getirdiği sürüş keyfi ve elektrik motorun sessiz ama güçlü hızlanma performansı Mirai'nin özellikleri arasında yer alıyor. Mirai'nin ön tasarımda yer alan sağ ve sol ızgaralar ise havadan oksijen tedariğini sağlayarak aracın yakıt hücre sistemini soğutuyor.
Ağırlığı bin 850 kilogram olan Toyota Mirai, 4 bin 890 milimetre uzunluğa, bin 815 milimetre genişliğe, bin 535 milimetre yüksekliğe ve 2 bin 780 milimetre dingil mesafesine sahip bulunuyor. Mirai, 178 kilometre/saat maksimum hıza çıkabilirken, 100 kilometrelik hıza sadece 9,6 saniyede ulaşıyor.
Geleceğin yakıtı olarak gösterilen hidrojen, doğal kaynaklardan veya atık su gibi insan yapısı ürünlerden elde edilebiliyor ve sıkıştırıldığında aküye göre daha yoğunluklu bir enerji ortaya çıkıyor. Saklanması ve taşınması da daha kolay olan hidrojenin bu özellikleriyle geleceğin enerji üretiminde önemli bir rol oynayacağı tahmin ediliyor.