‘Ekonomiyi bekleyen yeni tehlike’
Ekonomim.com yazarı ekonomist Şeref Oğuz, bugünkü köşe yazısında ekonomiyi bekleyen yeni tehlikeye dair bir yazı kaleme aldı.
Şeref Oğuz’un yazısında yer alan ilgili bölüm şöyle:
Ekonominin lokomotifi ihracat, artık çok düşük hızlarda ilerliyor ve ithalat bundan çok daha yüksek oranlarda artıyor. Peki, devam eder mi? Görünen o ki bu trend 2023 yılına da sarkacak. Hatırlayın; Yeni Ekonomi programımızı, yatırım, istihdam, üretim, ihracat; “cari fazla yoluyla” ülkemizi büyütme üzerine kurmuştuk. Geldiğimiz aşamada hedeflerimizin çok uzağındayız.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası verilerine göre cari denge Ekim’de 359 milyon dolar açık verdi. Cari dengede aylık olarak yılın en düşük seviyesi görülürken, Ekim açığıyla birlikte cari denge 12 ay üst üste aylık açık vermiş oldu. Yıllık cari açık ise 43,5 milyar dolar ile 2018’den bu yana en yüksek seviyesine çıktı.
İHRACAT DÖVİZ BANKNOT MATBAAMIZ
Gözümüz gibi bakmamız gereken ihracat sektörü bugün; aynı anda birçok cephede mücadele veriyor. İlki; ülkeye getirdiği dövizin %40’ına Merkez Bankası’nın “bana getir” dayatması… İkincisi; $/€ paritesinden kaybedilen 12 milyar $. Üçüncüsü TL/$ paritesinden oluşan “rekabetsiz kur” ve istedikleri dolar düzeyi; 22 lira düzeyi.
Yetti mi? Ne gezer… Avrupa’nın resesyon iklimindeki sipariş iptalleri, enerji, emtia ve benzeri girdilerden kaynaklanan maliyet baskısı… Kuru sabitledik ama belirsizlikleri tırmandırdık. Bu da döviz makinemiz ihracatın, cari açığa katkı verme kabiliyetinin gerileyeceği tehlikesini hatırlatıyor bize…
İKİ SORU İKİ CEVAP
Cari açık bu kadar yüksekken finansmanın kaynağı ne?
Finansmana baktığımızda, net hata ve noksandaki artış ana finansman kaynağı olarak görülüyor. Net hata noksan girişi ise Ekim’de de devam etti. TCMB verilerine göre net hata noksan girişi Ekim’de 660 milyon $ oldu. Ocak-Ekim döneminde net hata noksan girişi 21 milyar $ olarak kaydedildi. Bu sürdürülebilir midir? Elbette değil…