Güler Sabancı'dan Dünya Kadınlar Günü mesajı
Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sabancı "Biz ayrıcalık istemiyoruz, 'eşitlik' istiyoruz! Kadınların niteliklerine, becerilerine, yetkinliklerine göre eşit şekilde değerlendirilmelerini istiyoruz"dedi.
Abone olSabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Türkiye'de kadının iş gücüne katılım oranının yüzde 30 seviyelerinde bulunduğunu belirterek, "Eşitliğin sağlanabilmesi için, kadınlarımıza hakları olan eşit fırsatların verilmesi ve desteklenmeleri gerekiyor. Bunun başında, 'başaracaklarına dair öz güven ile yetiştirilmeleri' ve başarıda en önemli unsurlardan biri olan 'eğitim hakkı' geliyor" dedi.
Sabancı, Dünya Kadınlar Günü nedeniyle kutlama mesajı yayınladı.
Sabancı, kadın istihdamı ve kadının iş gücüne katılımını artırma yolları üzerinde durduğu mesajında, "Ben, bugünü bir kutlamanın ötesinde, yaşamın her alanını şekillendiren kadınların önemini bir kez daha hatırlamanın fırsatı olarak görüyorum. 1970'lerden sonra kadınların iş hayatına katılımında büyük artışlar yaşandı. Elbette çok yol alındı. Bunu inkar edemeyiz. Ama ne yazık ki hala yeterli değil" ifadelerini kullandı.
Kadının iş hayatına katılımının sadece rakamların yükselmesinden ibaret görülmemesi gerektiğini belirten Sabancı, kadınların iş hayatına yaptığı niteliksel katkılara dikkati çekerek, "Artık kadınların iş hayatındaki varlığı bir 'tercih' değil, başarıya giden yolda bir 'zorunluluk" yorumunu yaptı.
Fortune 500 şirketleri arasında yapılan bir araştırmaya göre, kadın yönetici sayısı fazla olan şirketlerin, pazar payı, sermaye ve hisse senedi değerine göre daha iyi performans gösterdiğini aktaran Sabancı, "Credit Suisse tarafından yapılan bir araştırma, 2008 krizinden sonra cinsiyet eşitliği dengesi bulunan şirketlerin, erkek egemen şirketlere göre daha hızlı toparlandığını ortaya koyuyor. Bu sonuçların gerekçeleri çok çeşitli olabilir. Bazı uzmanlar, kadınların riskleri daha iyi yönettiğini söylüyor. Bazıları ise, kadınların aynı anda birçok işi yönetme becerileriyle bu durumu açıklıyor. Kadınlar katılımcı çalışma modellerine daha yatkınlar. Daha çok akıl alma, farklı fikirleri karara katma konusunda daha açıklar" değerlendirmesini yaptı.
"Ayrıcalık istemiyoruz, 'eşitlik' istiyoruz"
Avrupa Birliği'nde (AB) satın alma kararlarının yüzde 70'ini, ABD'de ise bu kararların yüzde 80'ini kadınların verdiğini aktaran Sabancı, "Dolayısıyla, kadınların ihtiyaçlarını kadınların daha iyi anlamasının ve buna göre ürün ve hizmet geliştirilmesinin önemi de ortada. Bunların hepsi ve daha birçok bulgunun asıl ortaya koyduğu kritik nokta şu ki 'kadınları dahil etmeden ekonomik gelişmeden bahsetmek mümkün değil" görüşünü savundu.
Sabancı şöyle devam etti: "Her zaman söylediğimiz gibi biz ayrıcalık istemiyoruz, 'eşitlik' istiyoruz! Kadınların niteliklerine, becerilerine, yetkinliklerine göre eşit şekilde değerlendirilmelerini istiyoruz. Ancak eşitliğin sağlanabilmesi için, kadınlarımıza hakları olan eşit fırsatların verilmesi ve desteklenmeleri gerekiyor. Bunun başında, 'başaracaklarına dair özgüven ile yetiştirilmeleri' ve başarıda en önemli unsurlardan biri olan 'eğitim hakkı' geliyor. Bugün geldiğimiz noktada, Türkiye'de kadının iş gücüne katılım oranı yüzde 30 seviyelerinde.
Dünya Ekonomik Forumu Cinsiyet Eşitsizliği Raporu'na göre, Türkiye'de 100 kadından 13'ü üst düzey pozisyonda çalışıyor. Daha güçlü bir ekonomik ve sosyal kalkınma için bu rakamlarla asla yetinmemeliyiz. Her alanda daha iyi bir gelecek için beklediğimiz reformlar, bu alanda da en hızlı şekilde yapılmalı, kadınların potansiyelini ortaya çıkarmalıyız."
"Kadın çalışan terfi oranımız ise, yüzde 52 oldu"
Sabancı Topluluğu’ndaki yaklaşımlarını da paylaşan Güler Sabancı, Sabancı Topluluğu'nun, iş dünyasında cinsiyet eşitliği konusunda "örnek" ve "öncü" konumda olduğunu ifade ederek, "Kadın çalışan ortalamamız yüzde 38,5 olurken, bazı şirketlerimizde yüzde 50'nin üstüne çıkan, Türkiye ortalamalarının üstünde kadın istihdam rakamlarımız olması sevindiricidir. Bize de yakışan budur! Ayrıca 2012 yılında yüzde 7 olan üst yönetimdeki kadın oranımız bugün yüzde 15'e çıktı. Kadın çalışan terfi oranımız ise, yüzde 52 oldu" bilgilerini verdi.
Sabancı Vakfı olarak da birçok alanda olduğu gibi, kadın alanında da etkin çalışmalar yürüttüklerini aktaran Sabancı, meselenin çözümünde topyekun bir hareket ve iş birliği yattığı inancıyla, toplumun çeşitli katmanlarına ve farklı sorunlara el uzatmak için çalıştıklarını belirtti.
"Kız çocuklarının eğitimi için köklü ve uzun vadeli çözümler yaratmaya çalışıyoruz"
Vakıf olarak, kadınların, ekonomik, siyasi ve toplumsal hayata, kızların da eğitime eşit fırsatlarla katılımının önemine ve ülkenin kalkınmasında kilit rollere sahip olduğuna inanarak çalışmalar yürüttüklerini yineleyen Sabancı, şöyle devam etti:
"Örneğin, 2006-2015 yılları arasında İçişleri Bakanlığı ve Türkiye’deki tüm Birleşmiş Milletler kuruluşlarının işbirliğiyle 'Birleşmiş Milletler Ortak Programı'nı yürüttük. Çocuk yaşta evliliklere son verilmesi konusunu da 2010 yılından bu yana odak noktası olarak belirleyerek, bu alanda çalışmalar yürüten sivil toplum kuruluşlarına hibe desteği verdik ve 54 ilde bu konuda farkındalık yaratılmasını sağladık. Bu konudaki mücadelemizi küresel boyutta da sürdürüyoruz. Ülkenin dört bir yanında hizmete sunduğumuz kalıcı eserlerle de toplumsal gelişmeye katkıda bulunarak, 17 ilde açtığımız 20 kız yurduyla, kız çocuklarının eğitiminin önündeki engellerin kaldırmasında köklü ve uzun vadeli çözümler yaratmaya çalışıyoruz.
Kadın sorunlarının çözümü için ihtiyacımız olan, her şeyden önce büyük bir 'zihniyet dönüşümü.' Bu dönüşüm, verimlilikten inovasyona kadınların işe pozitif etkisini anlamakla başlıyor. Başta söyledim, tekrarlamak istiyorum, kadınların iş hayatına katılımı bir tercih değil, bir ayrıcalık değil, sadece eşitlik meselesi değil, bizi başarıya götürecek bir 'zorunluluk'tur. Kadının katılımını sağlamak doğru bir iş kararıdır."