İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran: İlk faiz indirimini kasım ayında bekliyoruz
İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, 2025 yılı boyunca zorlukların azalsa da bedel ödemeye devam edeceklerini dile getirerek sektörde aktif kalitesindeki bozulmanın şu anda ağırlıklı bireyselde olsa da ticari tarafta da bozulmanın ilk adımlarının gelmeye başladığını dile getirdi.
Abone olİş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, ekonomideki zorlu ortamın çabuk bitmeyeceğini ve normalleşmenin hemen olmayacağını belirterek, bankaların da bu süreçte bedel ödemeye devam edeceğini söyledi.
Aran, TCMB'den ilk faiz indirimini ise 250 baz puan ile kasım ayında beklediklerini belirtti. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk milli bankası İş Bankası, bugün 100. kuruluş yıldönümünü kutluyor. 100’üncü yıl nedeniyle Reuters ile yaptığı söyleşide Aran, "2025 yılı boyunca zorlukların azalarak da olsa devam edeceğini düşünüyorum. Bedel ödemeye devam edeceğiz. Çünkü fiyat istikrarının sağlanması, enflasyonun düşmesi pahasına o bedel ödenecek. Bunu bankalar da ödeyecek ve aktif kalitesinde bozulma olacak. Bu yıl net faiz marjındaki bozulma, seneye de aktif kalitesindeki bozulmayla biz bu süreci aşacağız" diye konuştu.
Sektörde aktif kalitesindeki bozulmanın temmuzda belirgin bir şekilde başladığını ifade eden Aran, bunun şu anda ağırlıklı olarak bireyselde görüldüğünü söyledi. Aran, ticari tarafta da bozulmanın ilk adımlarının gelmeye başladığını kaydetti.
Sektör genelinde donuk alacakların 30 Haziran itibariyle 216.5 milyar lira olduğunu ve bunun 147.9 milyar lirasının ticari, 68.8 milyar lirasının da bireyselden geldiğini kaydeden Aran, "Bireyseldeki tutarın 31.2 milyar lirası kredi kartından geliyor. Yılbaşında bu rakam 15 milyar lira idi" diyerek kredi kartlarındaki donuk alacaklardaki artışa dikkat çekti. Bankaların net faiz marjının çok ciddi baskılandığına dikkat çeken Aran, "Özkaynak kârlılığımız düşüyor. Enflasyon muhasebesi yapabiliyor olsaydık pekçok banka belki zarar açıklıyor olacaktı. Enflasyon muhasebesi olmadığı için kârlı görünüyor şu anda" dedi.
Enflasyonda sene sonunda yüzde 42, 2025'te de yüzde 20 seviyelerini beklediğini kaydeden Aran, bu konuda hane halkının beklentisinin de 2025 yılı içerisinde Merkez Bankası'nın piyasa katılımcıları anketi beklentisine yakınsayacağını düşündüğünü ifade etti.
İLK FAİZ İNDİRİMİNİ KASIMDA BEKLİYORUZ
TCMB'nin ilk faiz indirimine kasımda 250 baz puan ile başlamasını bekleyen Aran bu beklentisinin nedenini şöyle anlattı: "Çünkü TCMB ilk olarak ekimde enflasyonun, politika faizinin altına düştüğünü görecek. Ekimin 3'ünde eylül enflasyonu açıklandığında muhtemelen yüzde 50'nin altına inen bir yıllık enflasyon rakamı görülecek ve politika faizi enflasyonun üstünde kalacak. Ekimde hızlı bir karar alınacağını sanmıyorum, Ama kasım toplantısından itibaren kademeli faiz indirim sürecine girilebileceğini ve politika faizinin 2024 sonunda yüzde 45, 2025 sonunda da yüzde 25'e kadar inebileceğini düşünüyorum."
Olağanüstü bir risk gündeme gelmez, tekrar bir dolarizasyon trendi başlamaz, liraya olan güven devam ederse, Merkez Bankası'nın bu duruşunu devam ettirmesini beklediğini söyleyen Aran, ancak arada bir yerde dolarizasyon riski görülürse bu sürecin kesintiye uğrayabileceğine dikkat çekti. Aran şu anda yaklaşık 34 seviyesinde bulunan dolar/ TL yi ise sene sonunda 38 civarında beklediklerini belirtti.
RİSK AĞIRLIĞI DÜZENLEMESİNE GEREK KALMADI
Bankaların, fiyat istikrarı ve enflasyonla mücadelenin başarılı olması için getirilen regülasyonlara katlandığına ve çok talepkar olmadığına dikkat çeken Aran, "Şu anda en büyük beklentimiz BDDK tarafından risk ağırlıklı varlık düzenlemeleri ile ilgili bir gelişme olması. Bankalar Birliği olarak talebimizi ilettik" dedi. Dövizin kontrol altına alınmak istendiği dönemde verilen kredilerin risk ağırlığının artırılarak kredi büyümesinin sınırlandırmaya çalışıldığını hatırlatan Aran, şu anda zaten kredi büyümesine sınır getirildiği için bu düzenlemeye gerek kalmadığını ifade etti.
KKM SENE SONUNDA 20 MİLYAR DOLARA İNER
Sektörde kur korumalı mevduatın (KKM) bakiyesinin 51.6 milyar dolara düştüğünü ifade eden Aran, "KKM'den çıkış stratejisi konuşulurken, sektör bakiyesinin 122 milyar dolarlar seviyesinde olduğunu düşünürseniz bugün oldukça makul yönetilebilir bir seviyeye geldi KKM. Bu yıl sonunda da KKM bakiyesinin 20 milyar dolar seviyelerinde oluşacağını bekliyoruz... (bu durumda) mevduatta TL ağırlıklı yapı ön plana çıkacaktır" diye konuştu.
SATIN ALMALAR VE ORTAKLIKLARI DEĞERLENDİRİYOR
Aran, müşteri sayısı ve yer aldığı coğrafyalar itibarıyla dünyanın en büyük 10 bankası arasında yer almayı hedeflediğini söyledi. Bu hedef doğrultusunda İş Bankası Grubu, İngiltere ve Avrupa Birliği (AB) başta olmak üzere diğer coğrafyalarda dijital banka ve ödeme sistemlerine ilişkin satın alma ve ortaklıkları değerlendiriyor. Bankanın iştiraki olan Moka Ödeme Kuruluşu'nun, Birleşik Ödeme Hizmetleri ile birleşmesinde sona gelindiğini belirten Aran, bu birleşme ile yakın coğrafyayı kapsayacak, yeni nesil yazılım teknolojileriyle finansal hizmet veren bölgesel bir fintek olmayı hedeflediklerini söyledi.
Hanehalkı, aylık enflasyon %1'lere indiğinde güven hisseder
İş Bankası Genel Müdürü Aran, enflasyonda hanehalkının hissettiği enflasyon ile piyasa beklentileri arasındaki makasa ilişkin de hanehalkının, baz etkisi devreden çıkıp da aylık enflasyon yüzde 1'ler seviyesine indiğinde ancak güven hissedeceğini, o nedenle hanehalkındaki beklentinin piyasa beklentilerine yakınsaması için aylık enflasyonun gerçek manada yüzde 1'li seviyelere, hatta yüzde 1'in altına inmesi gerektiğini söyledi. Aran, okulların açılması, servis ücreti zamları, eğitim masrafları gibi nedenlerle eylülde bunun hissedilemeyeceğini ancak ekimden itibaren yakınsama olacağı düşüncesini dile getirdi.
Aran, "Şu anda kazancın yüzde 90'ı geleneksel bankacılıktan yüzde 10'u yeni platformlardan geliyor. Biz bu oranı önümüzdeki 5 yılda birbirine yaklaştırmak için adımlar atıyoruz" dedi. Aran, şöyle konuştu: "Örneğin dijital platformların içinde bir finansman modülü göreceksiniz. Milyonlarca platform müşterisi buradan kart isteyecek, kredi isteyecek, hisse senedi alacak. Bu tür dijital platformlarda yapılan mevduat toplama, kredi kullandırma, kredi kartı sunma gibi bankacılık işlemlerinin alt yapısında İş Bankası olacak..."
OYAK ile İngiltere’de dijital banka çalışmaları sürüyor
OYAK Grubu ile İngiltere'de ortaklık yaparak bir ödeme şirketi satın alma işleminin tamamlanma sürecinin devam ettiğini kaydeden Aran, Avrupa'ya giriş kapısı olarak gördükleri İngiltere'de dijital bankacılıkta yeni ortaklıklar ya da satın almalar yapabileceklerini belirtti. Aran, "İşleri hızlandırmak ve orada (İngiltere) bir müşteri tabanını hızlıca elde etmek için bu tarz fırsatları değerlendiriyoruz... Yani oralarda (İngiltere'de ya da diğer ülkelerde) büyürken ortak olma ya da satın alma olabilir" diye konuştu. Aran, "Eğer İngiltere'de başarılı olursak gitmek istediğimiz her bir coğrafyada orada işleri kolaylaştıracak, büyümeyi hızlandıracak bir stratejik ortak bulmak her zaman mümkün" dedi. Aran ortaklıkların dijital platformlarda olabileceğini, İş Bankası'na ise bir ortak düşünmediklerinin altını çizdi.
Tüm uygulamaların arka planında İş Bankası olacak
Bankanın iştiraklerini holding üzerinden yönetmek amacıyla kurulması planlanan TİBAŞ Holding'i kurma çalışmalarının askıya alındığını ifade eden Aran, "Buradaki durum, tüm süreci tamamlamak için 31 Ağustos'a kadar verilen yasal süre içerisinde başvurumuza bir yanıt alınamamasından ve dolayısıyla izleyen süreçleri işletebilmek için de ihtiyaç duyulan zamanın kalmamasından kaynaklanıyor. Şu anda fiilen bizim 31 Aralık 2023 bilançosuyla holdingleşme imkanımız kalmadı" diyerek ilgili kurumlardan gelecek yanıta göre hareket edeceklerini, ancak holdingleşme isteklerinin devam ettiğini söyledi.
Aran, "İştiraklerimiz bizim için çok önemli. Çünkü geleneksel bir banka değiliz. O yüzden iştiraklerden elde ettiğimiz EBITDA çok önemli. İştiraklerden bizim elde ettiğimiz EBITDA 1.2 milyar dolar. Biz bunu orta uzun vadede yılda 3 milyar dolar seviyesine çıkartmak istiyoruz. Holdingleşmemizin bir gerekçesi de buydu" dedi.
Aran, "Ve burada 7 milyar dolarlık ilave aktif yaratmak istiyoruz... Bu yüzden geri adım atma lüksümüz yok, holdingleşmeyi sonuna kadar zorlayacağız" diye konuştu.
Holdingleşmeyi sonuna kadar zorlayacağız
Bankanın kuruluşundan bu yana geçen 100 yıllık süreçte en zorlu dönemin, ülkenin yoktan var edilen yılları olan 1924 ile 1938 arasındaki yıllar olduğunu ifade eden Aran, kendisi için en zorlu dönemin ise genel müdürlük yaptığı dönemdeki "bankacılık sektörünün teknik olarak fiyatlama dinamiklerinin rasyonelliğini yitirdiği" dönem olduğunu belirtti. Enflasyonist etkilerin son yıllarda ekonomik dengelerde bozulmaya yol açtığını, dolayısıyla izlenen politikalarda da sıklıkla değişiklik olduğunu vurgulayan Aran, her türlü politika değişikliğine rağmen müşterilerinin tercihlerine saygı duymayı ön plana aldıklarını; her zaman olduğu gibi ülke ekonomisi için doğru olanı yapmaya devam ettiklerini belirtti.
Aran, "İş Bankası'nın 100 yıllık tarihine sahip çıkmak istiyorsanız, rüzgara göre savrulmamanız, arka plandaki matematiksel hedeflere göre duruş değiştirmemeniz gerekiyor. Ticari bir kuruluş olmakla, 100 yılın verdiği sorumluluk arasında bir seçim yapmanız gerekiyor. Ben tereddüt etmeden sorumluluk tarafını seçtim" dedi. Aran, şu anda bankanın net faiz marjı üzerindeki baskının da bu sorumluluğun bir bedeli olduğunu belirtti.