Küresel piyasalarda ABD resesyon korkusu

ABD'nin resesyona gireceği korkusu global piyasaları dalga dalga etkiledi. Fed'in faiz indiriminde geç kaldığı ve ekonomik aktivitenin öngörülenden daha sert yavaşlayacağı endişesi satış baskısını artırdı. ABD borsalarında cuma günü görülen sert satışlar dün önce Asya, sonra da Avrupa borsalarına sıçradı. Japon Nikkei Endeksi 1987'deki Kara Pazartesi'den bu yana yüzde 12,4 ile en büyük tek günlük düşüşünü kaydetti. Tahvil faizleri geriledi.

Abone ol
Abone ol Haberi dinle

ABD'de başta istihdam göstergeleri olmak üzere geçen hafta açıklanan zayıf verilerin resesyon endişelerini hızla artırması küresel piyasalarda dün tarihi bir düşüş baskısına neden oldu.

Ekonomik aktivitenin öngörülünden daha sert yavaşlayabileceği endişesi küresel hisse senedi piyasalarında sert düşüşlere yol açarken, ABD Merkez Bankası'na (Fed) yönelik sert eleştirileri de beraberinde getirdi. ABD’de cuma günü görülen satış ağırlıklı seyrin Asya ve Avrupa piyasalarında dünkü kayıplarla daha da derinleşmesi Fed’in piyasalardaki endişeyi yatıştırmak için acil toplanarak faiz indirimi yapabileceği söylentilerine de neden oldu.

Resesyon endişeleriyle güvenli liman varlıklara olan talep güçlenirken, ABD'de 10 yıllık Hazine tahvilinin getirisi yüzde 3,68'e gerileyerek 26 Haziran 2023'ten beri en düşük seviyeyi gördü. Avrupa borsalarında kayıplar yüzde 2'yi aştı. Nikkei 225 endeksi yalnızca son iki işlem gününde yüzde 17,5 değer kaybederken, bu yıl 11 Temmuz'daki rekor seviye olan 42.426 puanla karşılaştırıldığında değer kaybı yüzde 25 oldu. Çin ekonomisine yönelik artan endişelerin yanı sıra ABD’de cuma günü açıklanan istihdam verileri, büyük teknoloji şirketlerinin beklentilerin altındaki bilançoları yatırımcıları güvenli nakit arayışına yönlendirirken, hisse senedi piyasalarında, petrolde ve yüksek getirili para birimlerinde satışa neden oldu. Kripto para birimlerinde de güvenli liman arayışıyla sert kayıplar yaşandı.

“Fed’den acil indirim panik yaratabilir”

Satış dalgasında, bir taraftan Fed’in faiz indirimlerinde geç kaldığı algısı ve yükselen resesyon beklentisi etkili olurken, diğer taraftan artan jeopolitik riskler de baskı oluşturdu. Ancak analistler, 

Fed'in yakın zamanda acil faiz indirim kararı almasının, ekonominin gidişatına ilişkin endişeleri artırabileceği ve bu nedenle piyasalarda panik yaratabileceği uyarısında bulunuyor.

Acil faiz indirimi kararının, Fed'in piyasalar üzerindeki kontrolünü kaybettiği şeklinde değerlendirilebileceğine dikkati çeken analistler, bankanın kısa vadede atacağı adımları netleştirmesi gerektiğini ifade ediyor. Harvard Üniversitesi'nden Ekonomi Politikası Uygulamaları Profesörü Jason Furman, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Fed'in acil faiz indirim kararı almasını gerekli görmediğini belirtti. Fed'in daha fazla iletişim odaklı adımlar atması gerektiğine işaret eden Furman, ayrıca bankanın, eylülde yapacağı toplantıda, 25 veya 50 baz puan faiz indirimi konusunda kararlı açıklamalar yapması gerektiği yorumunda bulundu. Goldman Sachs’ın Japonya baş stratejisti Bruce Kirk bu düzeltmenin bugüne kadar yabancı yatırımcıların uzun bir süre boyunca aynı dar likit hisselerde toplandığı momentum odaklı yükselişin bir yan etkisi olarak görülebileceğini belirterek, "Önce ihracatçılar etkilendi ve şimdi risk agresif bir şekilde yükselirken diğerleri onu takip ediyor. Bunun sonuçlanması biraz zaman alacak" dedi.

Henüz dibi görmedik 

Neuberger Berman kurumsal portföy yöneticisi Kei Okamura ise yaptığı değerlendirmede, "Bu mükemmel bir fırtına. BOJ'un faiz artırımı ve niceliksel sıkılaştırma var. Bunların bir kısmı bekleniyordu, bir kısmı ise beklenmiyordu. Ve tabii ki bunun da ötesinde, ABD'den Fed'in faizleri artırmayacağına ve Eylül ayında artıracağına dair haberler geldi ancak bu belki de çok yavaş hareket edeceklerine dair spekülasyonları artırdı. Bu da istihdam verileriyle doğrulandı. Ardından Intel gibi çip üreticilerinin bilançoları önemli ölçüde zayıfladı. Fakat son birkaç seansta, bunun tamamen genişlediğini gördük ve bence piyasada sadece bir panik satışı varsa ve bu Lehman'da gördüğümüze benziyorsa, birbiri ardına seviyelerin yıkıldığını ve daha da aşağı indiğini gördünüz. Ve bence henüz dibi görmedik" ifadelerini kullandı. 

Kabucom Securities analisti Tsutomu Yamada da dün yaşananların derece nadir görülen bir durum olduğunu belirterek, “Bu panik satışı bana Japonya'nın kuzeyinde 2011'de meydana gelen büyük depremden sonra yatırımcıların ne yapacaklarını bilemedikleri ve bir satış zincirinin başka bir satış dalgasını tetiklediği benzer bir panik piyasasını hatırlattı. Ancak bu tür yoğun satışlar uzun süre devam edemez. Piyasa yarın sabah yine düşüşle açılabilir fakat bu seviyeden daha fazla düşemez. Yatırımcılar bir sonraki döviz aralığının nerede olduğunu, dolar başına 140- 150 yen mi yoksa 130-150 yen mi olduğunu ölçmeye çalışıyorlar ancak o zamana kadar borsadaki gerginlik muhtemelen sürecek. Kesin olan tek şey, 2013 yılında başlayan 'boğa borsası ve zayıf yen' eğiliminde bir değişiklik gördüğümüzdür" değerlendirmesini yaptı. Tedarik Yönetim Enstitüsünün (ISM) imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), temmuzda 46,8 ile 8 ayın en düşük seviyesine gerileyerek piyasa beklentilerinin altında kalmıştı. Ülkede tarım dışı istihdam ise 114 binle beklentilerin oldukça altında artarken, haziran ayındaki 206 binlik tarım dışı istihdam verisi de 179 bine revize edilmişti. Eşsizlik oranı ise yüzde 4,3'le Ekim 2021'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı.

Önce Asya, sonra Avrupa sarsıldı

Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 12,4 düşüşle günü 31.458 puandan, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 8,77 değer kaybıyla 2.441,5 puandan günü tamamladı. Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 2,05 azalışla 16.593 puanda, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 1,5 düşüşle 2.860 puanda, Hindistan'da Sensex endeksi yüzde 3 düşüşle 78.520 puan seviyesinde yer aldı. Analistler, Japon yeni borçlanması ile yüksek getirili varlıklara yapılan yatırımların BoJ'un faiz artışı ve Japon yeninin hızla değerlenmesiyle bölge piyasalarındaki satış baskısını tetiklediğini söyledi.

Avrupa borsalarında da kayıplar yüzde 2'yi aştı. Stoxx Europe 600 endeksi yüzde 2,3'ün üzerinde azalış kaydetti. Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 2,5, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 2, Fransa'da CAC 40 endeksi 2,1 değer kaybetti. Hollanda merkezli çip firması ASML hisseleri, yüzde 8,4 geriledi. Merkezi Almanya’da bulunan Avrupa’nın en büyük yazılım şirketi SAP hisselerindeki düşüş yüzde 3,50’yi aştı. Zürih merkezli UBS hisseleri yüzde 3,6 gerilerken, Londra Borsası hisselerindeki değer kaybı yüzde 1,9’u buldu. Yunanistan merkezli Eurobank Ergasias S.A ve bankacılık kurumu Alpha Services ve Holdings SA hisseleri sırasıyla yüzde 6 ve yüzde 5,3 değer kaybetti. New York borsası haftanın ilk işlem gününe sert düşüşle başladı. Açılışta Dow Jones endeksi, 1000 puanın üzerinde değer kaybetti ve yüzde 2,68 azalarak 38.670,55 puana indi. S&P 500 endeksi yüzde 4,07 azalışla 5.128,93 puana ve Nasdaq endeksi 1000 puanın üzerinde düşerek yüzde 6,25 kayıpla 15.728,46 puana geriledi.

Korku Endeksi 4 yılın en yüksek seviyesinde

ABD'de S&P 500 Endeksindeki dalgalanmayı gösteren ve korku endeksi olarak da bilinen VIX Endeksi 51,01 ile dört yılın zirvesine çıktı. Küresel piyasalar, ABD'de resesyon endişelerinin hızla güçlenmesinin ardından yeni haftada tarihi satış baskısıyla karşı karşıya kaldı. ABD'de ekonomik aktivitenin öngörülünden daha sert yavaşlayabileceği endişesi satış baskısının derinleşmesine neden oldu. Ülkede açıklanan istihdam raporundaki verilerin resesyon endişesini artırması sonrasında ABD’de görülen satış ağırlıklı seyir yeni haftanın ilk işlem gününde küresel piyasalarda da devam etti.

Tahvil faizleri hızlı düştü, kripto paralar tepetaklak

Resesyon endişelerinin artması, gelişmiş ekonomilerin devlet tahvil faizlerinde hızla gerilemeye neden oldu. Tahvil faizleri ABD, Çin, Japonya, Almanya, İngiltere, Fransa gibi çok sayıda ülkede hızla geriledi. ABD'de 10 yıllık Hazine tahvilinin getirisi yüzde 3,68'e gerileyerek 26 Haziran 2023'ten beri en düşük seviyeyi gördü. İngiltere'de 10 yıllık tahvil faizleri yatay seyirle yüzde 4 seviyelerinde dengelenirken, 2 yıllık tahvil faizleri 30 baz puan azalarak 4,26'ya düştü. Almanya'nın 10 yıllık tahvil faizleri 4 baz puan azalarak 2,12'ye gerileyerek ocak ayından bu yana en düşük seviyeyi gördü. Almanya'nın 2 yıllık tahvil faizleri ise 12 baz puan azalarak 2,24'e indi. Kripto paralarda da sert satışlar yaşandı. Küresel piyasalardaki riskten kaçınmadan etkilenen Bitcoin, 50 bin doların altını gördü ve Coinmarketcap verilerine göre yüzde 17'ye yakın değer kaybetti.

Ons altına kar satışı geldi, petrol sakin seyretti

Spot altının ons fiyatı, ABD'de resesyon endişeleri ve Fed'in faiz indirimine gideceğine yönelik artan beklentilerden kaynaklanan desteğe rağmen, kar realizasyonun etkisiyle negatif tarafta seyretti. Güvenli liman çekiciliğini bir miktar kaybettiği gözlenen değerli metal seansın büyük bölümünde 2367 - 2458 bant aralığında hareket etti. Ons altın, haberimiz yayına hazırlandığı sırada yüzde 3,01 düşüşle 2,387 dolar dolayında işlem gördü.

Petrol fiyatları ise dünyanın en büyük petrol alıcısı olan ABD'de resesyon endişelerinin, Ortadoğu'da tırmanan gerginliğin arzı etkileyebileceği endişelerini dengelemesiyle sekiz ayın en düşük seviyelerinde seyretti. Brent ham petrolünün varil fiyatı 76,50 dolar dolayında işlem gördü. Dünyanın en büyük ham petrol ithalatçısı Çin'den gelen zayıf ekonomik veriler, petrol fiyatları üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturmaya devam ederek piyasa oyuncularının talep endişelerini destekledi.

Kategoriler Dünya Piyasaları
Yorumlar