TAV, 2018'de yurt dışında atağa geçecek
TAV Havalimanları Holding İcra Kurulu Başkanı Şener, "Afrika'da, Nijerya ve Ruanda'da yeni projelerle ilgileniyoruz. Asya'da Kırgızistan ve Hindistan'da takip ettiğimiz projeler var. Servis şirketlerimiz de yeni projelerle büyümelerini sürdürecek"dedi.
Abone olTAV Havalimanları Holding İcra Kurulu Başkanı Sani Şener, 2018'de yurt dışında ciddi yatırımlar gerçekleştirecekleri bilgisini vererek, "Suudi Arabistan'da Medine Havalimanı'nın ardından Yanbu, Qassim ve Hail havalimanlarının geliştirilmesi ve işletmesini kazandık. Bu üç havalimanında yaklaşık 400 milyon dolarlık yatırım yapacağız. Küba'da iki havalimanının geliştirilmesi ve işletmesi için ortaklarımızla birlikte 2018'de çalışmaya başlamayı umuyoruz. Afrika'da, Nijerya ve Ruanda'da yeni projelerle ilgileniyoruz. Asya'da Kırgızistan ve Hindistan'da takip ettiğimiz projeler var." dedi.
AA muhabirine 2017 yılını değerlendiren ve 2018 öngörülerini paylaşan Şener, Türkiye ekonomisinin, 2016'da yaşanan olumsuzlukların ardından alınan tedbirlerin ve uygulanan teşviklerin de yardımıyla 2017'de hızlı bir toparlanma sürecine girdiğini söyledi.
Yılın ilk yarısında yüzde 5'in üzerine çıkan ve son çeyrekte de yüzde 11,1'e ulaşan büyüme oranının, yılın tamamı ve 2018'e ilişkin pozitif beklentileri güçlendirdiğini anlatan Şener, inşaat, sanayi ve özellikle de hizmetler sektöründe güçlü bir toparlanma ve büyümenin olduğunu ifade etti.
Şener, hükümetin açıkladığı Orta Vadeli Plan'da (OVP) 2018 büyüme beklentisinin yüzde 5,5 olarak yer aldığını anımsatarak, "Mali disiplini korumak, verimlilik artışını sağlamak ve eğitim, yatırımlar, iş gücü piyasası gibi alanlarda yapısal reformları hayata geçirmek yönünde atılacak adımlarla bu büyüme oranını yakalayacağımızı düşünüyorum." diye konuştu.
"2018'de inorganik büyümeyi hedefliyoruz"
Şener, havacılık sektörünü bir yıldan uzun süredir etkisi altına alan gelişmeler sonrasında, 2017'nin toparlanma yılı olduğunu aktararak, Türkiye'de faaliyet gösterdikleri havalimanlarının yolcu sayısında kuvvetli bir büyüme başladığını, İstanbul Atatürk Havalimanı çıkışlı dış hat yolcu trafiğinin yılın dokuz ayında yüzde 6 artış gösterdiğini kaydetti.
Ankara Esenboğa Havalimanı'nın da 2016 sonunda başlayan yeni uçuş noktalarının etkisiyle dış hatlarda yüzde 35 artışa ulaştığı bilgisini veren Şener, şunları ifade etti:
"Gürcistan bu dönemde, Rusya, Bağımsız Devletler Topluluğu, Orta Doğu ve İsrail trafiğindeki artışla yüzde 44 büyüdü. Medine göz alıcı büyümesine yüzde 20'yle devam etti. Wizzair'in Üsküp'e konuşlandırdığı dördüncü uçakla birlikte Makedonya da yüzde 12'lik büyüme kaydetti. Yılın dokuz ayını avro bazında yüzde 5 ciro, yüzde 12 Faiz, Amortisman, Vergi ve Kira Öncesi Kar (FAVKÖK) ve yüzde 49 net kar artışıyla tamamladık. Ciro ve FAVKÖK artışı beklentilerimizin üstünde geldiği için yıl başında açıkladığımız bu kalemlerdeki yatay seyir beklentilerimizi yukarı doğru revize ettik.
Yılı, yedi ülkedeki 174 havalimanımızda toplamda yaklaşık 115 milyon yolcuya hizmet vererek tamamlayacağız. 2018'de hizmet verdiğimiz yolcu sayısında ve buna paralel olarak finansal göstergelerimiz ile büyümeyi sürdürmeyi umuyoruz. Yeni havalimanlarını da portföyümüze ekleyerek inorganik büyümeyi de hedefliyoruz. Afrika'da, Nijerya ve Ruanda'da yeni projelerle ilgileniyoruz. Asya'da Kırgızistan ve Hindistan'da takip ettiğimiz projeler var. Servis şirketlerimiz de yeni projelerle büyümelerini sürdürecek."
"TAV olarak büyümenin gerçekleşeceği pazarlara yoğunlaşıyoruz"
Sani Şener, bu yıl yaptıkları toplam 35 milyon avroluk yatırımın 17 milyon avrosuyla Gürcistan'ın terminal kapasitesini artırdıklarını belirterek, "Gürcistan'ın dokuz aydaki yüzde 44'lük yolcu büyümesi bu yatırımımızın ne kadar isabetli olduğunu gösteriyor. 2018'de yurt dışında ciddi yatırımlar gerçekleştireceğiz. Suudi Arabistan'da Medine Havalimanı'nın ardından Yanbu, Qassim ve Hail havalimanlarının geliştirilmesi ve işletmesini kazandık. Bu üç havalimanında yaklaşık 400 milyon dolarlık yatırım yapacağız. Yine, Küba'da iki havalimanının geliştirilmesi ve işletmesi için ortaklarımızla birlikte 2018'de çalışmaya başlamayı umuyoruz." şeklinde konuştu.
İşlettikleri havalimanlarında teknolojiyi çok yoğun kullandıklarına dikkati çeken Şener, kendi şirketleri TAV Technologies'in, gerek havalimanı bilişim altyapısı, gerekse sektörde kullanılan bilişim ürünleri konularında tüm dünyada tercih edilen bir firma olduğunu söyledi.
Şener, teknoloji sayesinde yolcu davranışlarını çok yakından takip ettiklerini, ihtiyaç ve beklentilerini gözlemleyebildiklerini dile getirerek, ardından da buna uygun inovatif çözümleri hızla hayata geçirdiklerini kaydetti.
TAV olarak inşaat şirketleriyle beraber yaklaşık 55 bin kişiye istihdam sağladıkları bilgisini veren Şener, "2018'de hayata geçireceğimiz yeni projelerle doğru orantılı olarak bu sayı da artacaktır." dedi.
Şener, havalimanlarının, büyük ve stratejik altyapı yatırımları olduğunu vurgulayarak, şunları ifade etti:
"Dönemsel iniş çıkışlar yaşanmasına karşın, uzun vadede bu sektörde büyüme devam edecek. Kendi deneyimimiz de bunu gösteriyor. Havalimanı işletmecilerinin sektörel örgütlenmesi olan ACI World'ün verilerine göre, dünyada yolcu trafiğinin 2040'a kadar ortalama yılda yüzde 4,5 büyümesi bekleniyor. Gelişmekte olan ekonomilerin küresel yolcu trafiğindeki payı şu an yüzde 45 civarındayken, bu oran 2022'de yüzde 50,1'e, 2040'ta da yüzde 60'a çıkacak. Biz de TAV olarak büyümenin gerçekleşeceği pazarlara yoğunlaşıyoruz. Uzmanlaştığımız havalimanı işletmeciliği sektörüne odaklanarak, sahip olduğumuz bilgi birikimiyle bu pazarlardaki fırsatları değerlendirmeye devam edeceğiz."
"Mali istikrar ve yapısal reformlara yönelik çabalar döviz kurunda istikrarı sağlayacak"
TAV Havalimanları Holding İcra Kurulu Başkanı Sani Şener, 2008'de ABD'de yaşanan finansal krizin ardından yaşanan uzun süreli durgunluğun, gelişen ülkelerin küresel pazardan artan oranda pay almasına ve gelişmiş ekonomilerdeki orta sınıflarda küreselleşmeye yönelik tepkilerin güç kazanmasına yol açtığını dile getirdi.
Bunun sonucunda korumacılık odaklı politikaların öne çıktığını anlatan Şener, dünyanın farklı yerlerinde süre giden çatışmalar, kitlesel göçler ve benzeri gelişmelerin küresel ekonomik istikrarı tehdit eden jeopolitik riskler olarak öne çıktığını söyledi.
Şener, küreselleşmenin geri döndürülemez bir dip akım olduğunu, orta ve uzun vadede küresel entegrasyonun artmaya ve derinleşmeye devam edeceğini aktararak, "Kendi sektörümüzde özellikle havayollarının ve uçak üreticilerinin orta ve uzun vadeli öngörüleri, büyümenin ciddi şekilde süreceğini, gelişmekte olan pazarların da daha yüksek büyüme oranları yakalayacağını gösteriyor." değerlendirmesini yaptı.
Sani Şener, hükümetin, yatırım ortamını çekici hale getirmek ve yabancı yatırımcıları Türkiye'ye çekmek için ciddi ve kapsamlı çalışmalar yürüttüğüne işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomiler için yabancı yatırımın çok önemli olduğuna inanıyorum. Orta ve uzun vadede, geleceğin beklentilerine cevap verebilecek donanımlı bir iş gücü için eğitim sisteminin STEM (bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik) becerilerine odaklanan bir şekilde geliştirilmesi, hukuk sistemini ve mali istikrarı güçlendirecek yapısal reformların sürekli hale gelmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu şekilde dünyayla rekabet içinde yüksek katma değere sahip üretim yapabilir, genç nüfusa istihdam sağlayabilir ve toplumsal refah seviyemizi daha da ileri taşıyabiliriz.
TAV olarak biz bir portföy yönetiyoruz ve bu sayede iniş çıkışlardan ciddi şekilde etkilenmeden dengeli bir büyüme yakalayabiliyoruz. Kur konusunda da gelirlerimiz ve giderlerimiz arasındaki dengeden dolayı kurdaki oynaklığa karşı doğal bir korumaya sahibiz. Küresel ekonomideki gelişmelere ve bölgemizdeki sosyopolitik ve ekonomik risklere de bağlı olmakla birlikte mali istikrar ve yapısal reformlara yönelik çabaların döviz kurunda da istikrarı sağlayacağına inanıyorum."