Yılmaz: 2026'da tek haneli enflasyon hedefi

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: 2026'da ülkemizi yeniden tek haneli enflasyonla buluşturmak istiyoruz.

Abone ol
Abone ol Haberi dinle

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Gelecek yıl enflasyonu 20'nin altına düşürmeyi hedefliyoruz. 2026'da ise ülkemizi yeniden tek haneli rakamlarla buluşturmak istiyoruz." dedi.

Yılmaz, Ümraniye Belediyesi Osmangazi Millet Bahçesi Adile Sultan Sosyal Tesisleri'nde düzenlenen Ümraniye İş Dünyası Buluşması'nda yaptığı konuşmada, ekonomik programın başarısının siyasi ve toplumsal sahiplenmeye bağlı olduğunu vurguladı. Bu sahiplenme olduğu takdirde programların başarılı olabileceğini ifade etti.

Ekonomide en olumsuz durumun belirsizlik olduğunu dile getiren Yılmaz, "Ne kadar yükselirse belirsizlik, ekonomiyi o kadar olumsuz etkiler. Türkiye, şu anda bu belirsizlikleri en aza indirdiği bir dönemden geçiyor. Genel ve yerel seçimlerle siyasi belirsizlikler ortadan kalktı, uygulamakta olduğumuz Orta Vadeli Program ile de politika belirsizliklerini gidermiş olduk. Dolayısıyla öngörülebilirliği sağladığımız, istikrarı ve güveni pekiştirdiğimiz bir anlayışla yolumuza devam ediyoruz." şeklinde konuştu.

Yılmaz, geçen yıl Orta Vadeli Programı ilan ettiklerini hatırlatarak, "Büyüme önemli; kalkınmakta olan bir ülkeyiz. Büyümemizi belli bir seviyede sürdürmemiz gerekiyor. Cumhurbaşkanımız da sürekli vurguluyor: 'Yatırım, istihdam, üretim ve ihracat.' Sürdürülebilir ve istikrarlı bir büyümeyi her zaman ön planda tutuyoruz. Nitekim son 20 yılda ortalama büyümemiz yüzde 5,4 olmuştur. Aynı dönemde dünya yüzde 3,6 büyümüşken, biz 5,4 büyüyerek oldukça iyi bir performans sergiledik." ifadesini kullandı.

Geçen yıl Türkiye'nin yüzde 5,1 büyüme kaydettiğinin altını çizen Yılmaz, "14 yıl aralıksız büyüyen bir ekonomi olduğumuzu ortaya koyduk. Bu büyüme ile birlikte ekonomimiz farklı bir yere geldi. Geçen yıl milli gelirimiz ilk defa 1 trilyon dolar seviyesini geçti ve 1 trilyon 130 milyar dolara ulaştı. Kişi başına gelirimiz 13 bin 243 dolara yükseldi. Bu önemli bir başarıdır. Bu yılın ilk altı ayında yüzde 3,8 büyüdük. Enflasyonla mücadele ederken bu büyümeyi yakalamak da önemlidir. Burada dengeli bir büyüme politikamız var. Enflasyonla mücadele ettiğimiz bir ortamda, daha fazla dış talebin destek verdiği bir büyümeyle belli bir büyüme düzeyini sürdürmekteyiz. Enflasyonu düşürdüğünüzde, istikrar ortamını güçlendiriyorsunuz, öngörülebilirliği artırıyor ve yatırım ortamını iyileştirmiş oluyorsunuz." dedi.

Yılmaz, Türkiye'nin büyümesinin devam ettiğini belirterek, yıl sonunda beklenen milli gelir düzeyinin nominal dolar bazında 1,3 trilyon doların üzerinde olacağını ve kişi başına gelir seviyesinin ilk defa 15 bin dolar civarında görüleceğini ifade etti.

Enflasyonu tek haneli rakamlara düşürmek istediklerini anlatan Yılmaz, "Bu konuda 'üç dönem' olacağını belirttik: Bir geçiş dönemi, dezenflasyon dönemi ve kalıcı fiyat istikrarı dönemi. Geçiş dönemini bu yılın haziran ayı itibarıyla tamamlamış olduk. Son bir yıllık dönemde depreme rağmen geçen yıl bütçe açığının milli gelire oranı 5,2 oldu. Bu sene beklentimiz 4,9. Geçen yıl bazı ekonomistler bütçe açığının yüzde 10'a çıkacağını öngörmüşken, bu olmadı. Geçen yılın 5,2'sinden deprem harcamalarını düşersek, aslında gerçek bütçe açığımız yüzde 1,6'dır." ifadesini kullandı.

Yılmaz, gelecek yıldan itibaren depremin etkisinin azalmaya başlayacağını, gelecek yıl için bütçe açığı beklentilerinin yüzde 3 civarında olacağını söyledi.

Cari açığın geçen yılın ortalarında 60 milyar dolara yaklaştığını belirten Yılmaz, şu anda 20 milyar doların altında bir rakamla karşı karşıya olduklarını ve yıl sonu itibarıyla cari açığın milli gelire oranının yüzde 1,7 olacağını dile getirdi.

Yılmaz, "CDS" denilen ülke risk priminde de ciddi bir gerileme olduğunu, Merkez Bankası’ndaki rezervlerin 27 Eylül itibarıyla tarihi rekor seviyeye ulaştığını, brüt rezervlerin 157,4 milyar dolar olduğunu vurguladı.

Haziran ile birlikte dezenflasyon dönemine girildiğinin altını çizen Yılmaz, "Başından beri yılın ikinci yarısında belirgin bir düşüş olacağını söyledik. Nitekim mayıs ayına kadar enflasyon arttı, mayısta tepeyi buldu. Mayıs ayından bugüne 26 puanın üzerinde bir düşüş yaşandı. Fiyat düşüşünden bahsetmiyoruz, enflasyon oranının düşüşünden bahsediyoruz. Bu ayrımı yapmak gerekiyor. Son açıklanan rakamımız 49,4. Uzun bir aradan sonra yüzde 50'nin altını görmüş olduk. Yıl sonunda enflasyonun 41,5 gibi bir seviyeye düşmesini öngörüyoruz. Gelecek yıl enflasyonu 20'nin altına düşürmeyi hedefliyoruz. 2026'da ise ülkemizi yeniden tek haneli rakamlarla buluşturmak istiyoruz." diye konuştu.

Yılmaz, son bir yılda Türkiye'de 1 milyonun üzerinde bir istihdam artışı olduğunu, 2024'ün ikinci çeyreğinde toplam çalışan sayısının 32 milyon 661 bin kişiye ulaştığını ve bunun tarihi bir zirve olduğunu kaydetti.

İhracatın yıl sonunda 264 milyar dolar olmasını hedeflediklerini belirten Yılmaz, tüm bunların Orta Vadeli Programın çalıştığını ve sonuç ürettiğini gösterdiğini söyledi.

Yılmaz, para politikasının önemine dikkat çekerek, "Maliye politikası da önemli. Ancak ekonomik programımızda başka bir unsur daha var ki bu, yapısal reformdur. Yani para politikaları ve maliye politikalarını, verimliliği ve rekabet gücünü artırıcı yapısal reformlarla birleştirdiğinizde, daha etkili bir programı hayata geçirme imkanı buluyorsunuz. Biz de geçen yıl yaptığımız bir yenilikle Orta Vadeli Program'a yapısal reform takvimi eklemiştik. Bu yıl da onu güncelleyerek devam ettiriyoruz." şeklinde konuştu.

 

 

 

 

Kaynak: CNBC-E

Kategoriler Ekonomi
Yorumlar